07.06.2009 - 06:30
KENTİN SESİ - Gaziantep Yazıları
AKP Hükümeti yeni teşvik paketini 4 Haziran'da açıkladı.
Paket kapsamında kurumlar/gelir vergisi indirimi, SSK işveren priminin Hazine tarafından karşılanması, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, KDV istisnası ve gümrük muafiyeti gibi araçlar kullanılacak.
Her teşvik yasasında olduğu gibi yaşanan yine kamu kaynaklarının patronlara peşkeş çekilmesi oluyor. Kapitalizmdeki görevi gereği "girişmesi" gerektiği söylenen patronlar yatırım için arsayı da devletten almak ve üç kuruş bile vergi vermemek için destek almak istiyorlar. Hükümet onların hükümeti, veriyor.
Yeri gelmişken, yürürlüğe konan teşvikin bütün ülkeye adaletli dağıtıldığı yalanına da değinmek gerekiyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bütün iller yüksek teşvik alan 3. bölgede bulunuyor. Bunun ilk sonucu ne olacaktır? Önceki yıllarda Gaziantep teşvik kapsamı dışında kaldığı için Adıyaman ve Kahramanmaraş'a kaçan Gaziantepli patronlar şimdi geri dönecekler. Belki Gaziantepli işçinin ağzına bir parmak bal çalınır ama diğer illerdeki işçileri bekleyen iki yol olacak: ya asgari ücretin altında ve güvencesiz çalışmayı kabul edecekler ya da işlerinden olacaklar. Bu düşük ücret olasılığı Gaziantepli işçinin tepesinde sallanmaya devam edecek.
Yukarıda "belki" Gaziantepli işçilerin ağzına bir parmak bal çalınır demiştim ya, duyun ama inanmayın. Bu söylemi Gaziantepli patronlar kullanacaklar. Kentimiz teşvik kapsamına girince istihdam arttı diyecekler. Bu arada kamu mallarını götürmeyi de ihmal etmeyecekler.
Peki, "en azından istihdam sağlanıyor" diyerek yağmayı sineye çekmek mümkün mü?
İyi de kimin malını kime veriyorlar? İşçilerin maaşlarından kesilen vergi ve sigorta primleri aynen devam edecek; patronların ise ödemesi gereken vergi indirilirken, yetmezmiş gibi, ödemeleri gereken sigorta primi de devlet tarafından ödenecek. Peki devlet o parayı nerden bulacak? Bir sınıftan almadan öbürüne verilemeyeceğine göre, işçilerin ödediği vergi ve primlerden. Öyleyse işçilerin Adalet ve Kalkınma Partisi için "AKP"den daha edepsiz bir kısaltma kullanması yerinde bir başlangıç olacaktır.
Bu başlangıcı "kuvveden fiile çıkarmak" için gelelim 14 Haziran'a...
14 Haziran Pazar günü, Gaziantep dahil olmak üzere, Türkiye'nin önemli sanayi merkezlerinde işçi toplantıları düzenlenecek. 15-16 Haziran 1970'de gerçekleşen büyük işçi eylemlerinin yıl dönümünde yapılacak toplantılar işçi sınıfının siyasi öncüsü ile buluşması sürecinde önemli bir sıçrama noktasına dönüşebilir. Bunun için toplantılara doğru yerden yaklaşılması gerekiyor.
Konuya "bundan 29 yıl önce olan ve bugün olmayan neydi?" sorusuyla girebiliriz.
1970 yılındaki sarsıcı işçi eylemleri, o tarihe dek birikmekte olan ve bakan gözlerin çoktan fark ettikleri bir gerçeği, başta korkudan İstanbul'u terk eden patronlar olmak üzere, herkese göstermiştir: ülkenin en önemli sosyal sınıfı işçi sınıfıdır ve "onlar ağır ellerini toprağa basıp doğrulduklarında" her şeyin kaderi değişebilir...
Bugün olmayan şey de bununla ilgilidir. Çokça tekrarladığımız üzere 12 Eylül sonrası süreç, artık en önemli meyvelerini vermiş ve toplumsal olan her şey gibi işçi sınıfı da iğdiş edilmiştir.
Aradaki bu önemli farkı gördükten sonra bizim açımızdan 14 Haziran toplantılarının anlamı ortaya çıkıyor. Şu an sınıfsal güdüleri açısından en ilkel noktaya doğru gerilemekte olan işçi sınıfı içinde bir direnç odağı yaratmak, ulaşılması gereken hedefi ifade ediyor.
Bu nedenle bu toplantıların başarısı, sonlarına eklenecek olan işçi forumları ile ölçülmelidir. İşsizlik, hak kayıpları, artan baskılar v.b. düşünüldüğünde mümkün olan en fazla sayıda fabrikadan işçilerin bir araya getirilmesi, bir direnç odağı yaratmanın ilk adımı olacaktır. Bu nedenle her fabrikadan işçi katılımını sağlamaya dönük bir çalışma yürütmek gerekmektedir.
Ve bu ilk birikim, hızlı bir atılım için kullanılmalıdır. İşçiler birlik olduklarında ne yapabileceklerini anladıklarında AKP'nin de patronların da işi zorlaşacaktır. Çünkü işçi sınıfı, her şeye rağmen, ülkemizin en önemli sosyal sınıfıdır. Tıpkı 14'ün 4'ten büyük olması gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder