10.05.2009 - 06:30
KENTİN SESİ - Gaziantep Yazıları
Seçimlerin ardından taşlar yerine oturmaya başladı. AKP beklenen kabine değişikliğini gerçekleştirdi ve şimdi yoluna hızla devam etme niyetinde. İçinden geçtiğimiz günler yalnız merkezi idari ve siyasi atmosferde yaşanan değişimlere değil kimi yerel "ayarlamalar"a da sahne olacağa benziyor.
Gaziantep bu açıdan merkez ve taşranın çakıştığı kentler arasında sayılabilir. Sadece AKP döneminde oluşan kabinelere bakıldığında bile kritik bir bakanlık koltuğunda bir Gaziantep milletvekili görmek mümkün.
Son kabine değişikliği de AKP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şimşek'i Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevinden Maliye Bakanlığı'na getirmiş oldu. Peki bu değişikliğin yerel bir anlamı bulunuyor mu?
Bu tartışmalar basın organlarına "Gaziantep'in çıkarları" şeklinde yansıyor genellikle. Seçim zamanında da durum aynıydı. 29 Mart seçimlerinin arifesinde kime beklentilerini sorsanız alacağınız yanıt aşağı yukarı şöyle olurdu: "işsizlik çözülmeli, bunun için de öncelikle teşvik sorunu çözülmeli."
Şimdi yapılan kabine değişikliğinden bu yönde sonuçlar çıkaranlar var. Ben meselenin iki yönüne dikkat çekmek istiyorum.
Birincisi, Gaziantep'in teşvik kapsamına alınmasının hiçbir anlamı bulunmuyor. Çünkü patronlar bu durumda da ölü yatırımlara yönelip teşvik vurgunu peşinde koşuyorlar. Konuya tersten de yaklaşabiliriz. Kahramanmaraş teşvik kapsamındaki iller arasında bulunuyor. Bu özelliği nedeniyle kimi Gaziantepli patronlar fabrikalarını kapatıp Kahramanmaraş'a taşındılar.
Buraya kadar olanı Kahramanmaraş için sevindirici görünebilir. Oysa teşvik süresi sona erdiğinde aynı patronlar aynı fabrikayı söküp tekrar Gaziantep'e taşımaya başladılar. Dolayısıyla bizim teşvikli Kahramanmaraş'ımız ortada kalmış oldu. Yani teşvik patronları daha da semirtmek dışında hiçbir işe yaramamış oldu.
İkincisi, milletvekili veya bakan olarak görev alan kişiler seçildikten sonra yerel baskıları hiç önemsemezler. Eğer teşvik yasası ile özel bir çıkar elde edecekse o başka ancak, diğer durumda "biz Gaziantepliyiz" diyenlere hiç itibar etmemek lazım. Onlar öncelikle sermaye yanlısıdır ve genel çıkarları gözettikleri sürece Gaziantep teşvik kapsamında mı değil mi umurlarında olmaz.
"Gaziantep için" en hayırlısının olmasını isteyenler için bir üzücü hatırlatma daha yapmam lazım. Bugün hükümette olan partinin yerel seçim sloganının yerellikle ilişkisi neredeyse yoktur: "Sen Gaziantepsin Büyük Düşün". Burada Gaziantep'in yerine 1000 kişinin yaşadığı bir yerleşim yerini de yazdılar, İstanbul'u da. Yani o afişlere kanıp özel bir muamele beklemekle boşa uğraşılıyor.
Teşvik için yeni umutlar besleyenlerin fazla heveslenmemelerini yazdığıma göre teşviki olumlamış mı oluyorum?
Tartışma genellikle bu şekilde yürütülüyor. Teşvik kutsal bir talep haline gelmiş durumda. Oysa yukarıda aktardığım Kahramanmaraş örneği hesaba katıldığında teşvik talebinin sadece patronların işine yaradığı açıkça görülüyor.
Anlaşılan işçi sınıfının mevcut örgütlülük düzeyi patronları fazla yüzsüzleştirmiş durumda. Hiç utanmadan "kamu kaynaklarını emrimize sunmazsanız üretim falan yapmayız" diyebiliyorlar. Sonra "vergi de vermeyelim canım" diyorlar. Yetmiyor "kısa çalışma ödeneği alalım, unutmadan şu işsizlik sigortası fonunu da bize devredin, işletelim" diyorlar.
Bu zihniyetin üretimle bir ilgisinin bulunmadığı ortada. Kimsenin yaşadığı kenti düşündüğü de yok zaten. Memleketini düşünmeyen Gaziantep'i ne yapsın ki?
***
Bitirirken biraz da Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanı olmasının anlamı üzerine bir çift söz edeyim. Kendisi zaten Gaziantepli değildir. Olsaydı ne olurdu demeyin. Kemal Unakıtan'ın Eskişehir'e ne kadar hayrı dokunduysa o kadar katkısı olabilirdi Şimşek'in de Gaziantep'e. Esnaflıktan gelme Unakıtan kendi ailesini semirtirken birkaç Eskişehirliyi zengin etmiş oldu.
Mehmet Şimşek de kendi hemşerilerini zengin edecektir elbette. Yalnız kendisi İngiliz Kraliçesi'ne bağlılık yemini etmiş bir İngiltere vatandaşıdır. Onun hemşerileri de oradan yani emperyalist merkezlerden olacaktır. Kimse darılmasın, Mehmet Şimşek uluslar arası sermaye baları daha "profesyonel" düzeyde olan birisidir. Gaziantep'e bakarken aslında yaklaşan Irak Fuarı'nı, İngiliz finans devlerini ve ABD silah sanayini görmektedir.
Bir sonraki yazımda Uluslararası Irak Fuarı'nı Gaziantepli patronları ihanetini yazacağım. Bakalım Mehmet Şimşek burada işgal görmüş bir Gaziantepli gibi mi davranacak yoksa işgalci bir İngiliz gibi mi?
keser.ayhan@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder